Kardiyak arrest, yani kalp durması, kalbin pompa fonksiyonunu yerine getirememesi veya büyük arterlerden nabız alınamaması neticesinde, bilinç kaybı ve solunum kesilmesi ile birlikte ortaya çıkar. Kalp pompa fonksiyonunu yerine getiremediğinde, organların çalışması için gereken kan ve oksijen iletilemez. Bu durumda organlar kısa süre içinde işlevsiz kalır. İlk olarak devre dışı kalan organımız, en çok beslenmeye ihtiyacı olan beynimiz olur. Akabinde hasta bilincini yitirir ve organlar ile beyin arasındaki bağlantı kopar…
Çok hızlı cereyan eden kalp durmasında kişi nefessiz kalmaya başlar. Yorgunluk hissi, baş dönmesi hisseden kişi, bayılabilir veya göğüs ağrısı çekebilir. Kısa süre içinde nabız zayıflar ve tamamen kaybolur. Kalp durması, öncesinde hiçbir işaret vermeden ortaya çıkabilir.
Kalp durmasında, koroner arter hastalığı olanlar en büyük risk grubunu oluşturuyor. Erkeklerde kadınlara göre daha sık rastlanan kardiyak arrest, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve kalp yetmezliği olanlarda da diğerlerine nazaran daha çok görülüyor. Sigara, uyuşturucu kullanımı ve obezite de yine kalp durması riski ortaya çıkaran kritik aktörler konumunda. Daha evvel kalp krizi geçirenler veya kalbinde aritmi olanlar, ailesinde benzeri rahatsızlıklar geçirenler de genetik faktörlerden ötürü risk grubunda yer alıyor.
Kardiyak arrestte, ilk yardım kritik önem taşır. Kalp ne kadar çabuk harekete geçer ve kişinin kan dolaşımı yeniden başlarsa, beyin başta olmak üzere tüm organların uğrayacağı hasar da o kadar az olur. Bu noktada defibrilatör ile kalbe elektrik vererek düzensiz ritmi sonlandırmak ve kalbin yeniden harekete geçmesini sağlamak mümkündür.
Not: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
En son düzenleme tarihi: Mayıs 29th, 2024 12:17 pm